Yaşamını yitiren 251 şehit, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Saraçhane’deki merkez binası önünde anıldı. “Şehitler Panosu” önünde gerçekleştirilen anmaya; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul, İBB üst yönetimi ve kurum çalışanları katıldı. Şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan anmada, sırasıyla; AK Parti İBB Meclis Başkanvekili Tevfik Göksu, CHP İBB Meclis Başkanvekili Doğan Subaşı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, birer konuşma yaptı.
AK Parti İBB Meclis Başkanvekili Göksu programda yaptığı konuşmada; “Öylesine bir yara ki, milletin içinden çıkmış ve milleti ‘Allah ile aldatan’ bir güruh tarafından, millete ihanet ordusu üzerinden saldırılmıştır. Ama bu millet bu ihaneti canıyla, malıyla, her şeyiyle bertaraf etmeyi bilmiştir. Bugün, şu anda üzerinde bulunduğumuz bu alan da 15 Temmuz’daki kahramanlığın yaşandığı en büyük sahnelerden bir tanesiydi. Burada onlarca kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce kardeşimiz de gazi oldular.
Cenab-ı Hak, şehit kardeşlerimize rahmet eylesin. Hiçbir zaman için bu toprakları tutsak edemeyecekler. Hiçbir zaman da bu milletin özgürlüğünü alamayacaklar. Bu millet özgürlüğüne, istikbaline ve istiklaline aşıktır. 15 Temmuz milletimizin hafızasında unutulmaması gereken acı bir tablo; 15 Temmuz milletimizin hiçbir zaman için unutmayacağı ve unutmaması gereken bir andır” dedi.
CHP İBB Meclis Başkanvekili Subaşı da konuşmasında, “Milletimiz, ödenen bedelleri unutmayacak, onları her zaman başının üstünde tutacak. Tabii 15 Temmuz sevinçle anılacak bir gün değil. Bence, acıyla anılacak bir gün. Bu acının bir başka yanı da şu bence; bu hain darbe girişimini yapanlar, bu ülkenin okullarından mezun oldu.
Bunlar, bulundukları kademelere, bu ülkenin resmi kurumlarının onayıyla, bilgisiyle geldiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi’mize, Cumhurbaşkanı Sarayı’na, emniyet müdürlüklerine, belediye başkanlığına, buraya saldıran insanlar, ellerinde bu milletin satın alıp güvenerek ellerine teslim ettiği silahları kullandılar.
Bugünü, ‘Milli Birlik ve Demokrasi Günü’ olarak ilan ettik. Demek ki, eğer bugünden bir ders alacaksak milli birlik üzerinde ve demokrasi üzerinde durmalıyız. Milli birlik ve demokrasi kavramlarının etrafında kenetlenelim. Bu kavramları geliştirmek üzerine ilerleyelim. Ancak o zaman 15 Temmuz’un bu acısını bir ölçüde telafi etmiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Son olarak konuşan İBB Başkanı İmamoğlu ise; “Sadece burada değil, ülkemizin dört bir yanında bu hain saldırıya karşı sahaya inen vatandaşlarımız, buna tepki göstermiş, tepki gösterirken mücadele ve müdahale etmiş, ama ne yazık ki o hain talimatı alanlar, vatandaşlarımıza kurşun sıkmaktan çekinmemiş ve vatandaşlarımızı şehit etmişlerdir. Bu Türkiye tarihinde hepimizin başını öne eğip, derin derin düşünmesi çok üzülmesi ve bu anlamda en üst seviyede ders çıkartması gereken bir tarihi gündür.
Bu kapsamda; demokrasi, milli birlik, beraberlik gibi kavramlarla bugün yaptığımız bu anmada, yine o şiarın bizim vazgeçilmez ışığımız olması gerektiğini düşünüyorum. Zira bu tehdit ve bu tehlikenin, sadece bir terör örgüt üzerinden konuşulması da yanlıştır. Halen bu tehdit ve tehlike vardır; yarınlarda var olacaktır.
Buna karşın durduğumuz yer, aldığımız tavır, birlikte ortaya koyduğumuz tepki hangi şiddettedir, hangi aşamadadır buna bakmak lazım. Onun için kişiler, partiler ya da bir kısım isimlerle, insanlarımızın, milletimizin manevi değerleri üzerinden, açıkçası insanlarımızı kullanarak hem de çocuk yaşta alıp farklı niyetlerle, farklı zihniyetlerle içlerini doldurarak devletine ve milletine karşı ayrımcı bir biçimde davranmasını sağlayan bütün kanalların ortadan kaldırılması için, nasıl bir mücadele ortaya koyduğumuz bugün en değerli konulardan biri haline gelmiştir
Hak, hukuk, adalet kimliğinin her kuruma, özellikle hukuk sistemine mutlaka yerleştirilmeli. Özellikle hukuk sistemine kişilerin, partilerin ya da bu tarz oluşacak muhtemel bir kısım oluşumların ya da cemaat vesaire gibi tanımlamaların asla ve asla müdahale edemeyecekleri bir sürecin, bir sistemin bu millete, bu memlekete armağan edilmesi her kişinin, her kurumun sorumluluğu altındadır” dedi.